El emeğiyle üretilen giysilerin değerini korumak; her parçanın kendi ritmine saygı duyarak, acele etmeden ve bilinçle üretmektir. Kumaşı tanımadan, dokusunu hissetmeden, mevsimini anlamadan üretime başlamayız. Çünkü bizim için iyi bir parça, doğru zamanda doğru kumaşla başlar.
Geçmiş nesillerin evlerinde, sabırla ve özenle üreten kadınlarından ilham alıyoruz. Annemin yıllar boyunca kendi elleriyle diktiği her parça, bana üretmenin sadece bir sonuç değil; baştan sona anlamlı bir süreç olduğunu öğretti. Kumaşla kurulan bağ, makinenin başında geçirilen saatler ve ortaya çıkan her dikiş, bu yolculuğun ayrılmaz bir parçası.
Jun’da üretim, stok yapmak için değil; gerçekten ihtiyaç duyulan, giyilecek ve uzun yıllar dolapta kalacak parçalar yaratmak için yapılır. Bu yüzden siparişten sonra üretiriz. Böylece gereksiz fazlalıklardan kaçınır, doğaya ve emeğe karşı daha sorumlu bir duruş sergileriz.
Parçalarımız, mevsimine uygun, kaliteli kumaşlarla; işlevsellik ve zamansızlık gözetilerek üretilir. Trendlerin geçiciliğinden çok, tekrar tekrar giyilmenin verdiği değere inanırız.
Jun, annemin el emeğine duyduğum derin hayranlıktan doğdu. Aramızdaki bağ, bu markanın temelini oluşturan sabır, özen ve dürüstlükle şekillendi. Her parça, bu bağın bir yansımasıdır.
Tüm üretim süreci el işçiliğiyle gerçekleştiği için hiçbir Jun parçası bir diğerinin aynısı değildir. Her biri, kendine ait küçük farkları ve hikâyesiyle size ulaşır.